8

Hadîs-i �erîfde, (Vera’ sâhibi imâm ile k�l�nan iki rek’at nemâz, fâs�k ile k�l�nan bin rek’atdan dahâ efdaldir) buyuruldu. [Efdal, sevâb� dahâ çok demekdir.] Bir i�i yaparken, kalbin râhat etmezse, [s�k�l�rsa, çarparsa], o i�i terk et! �übhe etdi�in i�leri yapmakda, kalbini müftî yap! Hadîs-i �erîfde, (Kalbin sâkin oldu�u [râhat etdi�i, be�endi�i] ve nefsin s�k�ld��� [be�enmedi�i] i�ler, hayrl�d�r. Yaln�z nefsin sâkin oldu�u i� �erdir) buyuruldu. Bir hadîs-i �erîfde, (Halâl ve harâm olan �eyler aç�k bildirilmi�dir. �übheli �eylerden sak�n! Aç�k bildirilmi� olanlara tâbi’ ol!) buyuruldu. Bir hadîs-i �erîfde, (Halâl ve harâm olan �eyleri, Allahü teâlâ, aç�k bildirdi. Bildirmediklerini afv eder) buyuruldu. �übheli bir �ey ile kar��la��nca, elini gö�sünün [kalbinin] üstüne koy! Çarp�nt� olmazsa, o i�i yap! Hadîs-i �erîfde buyuruldu ki, (Elini kalbinin üzerine koy! Halâl olan �ey yap�l�rken, kalb sâkin olur [râhat eder].
Bütün tâatlar�n�, ibâdetlerini kusûrlu bil! Hakk� ile yapamad���n� dü�ün! Ebû Muhammed bin Menâzil buyurdu ki, (Allahü teâlâ, Âl-i �mrân sûresinin onyedinci âyetinde, sabr edenleri, sâd�klar�, nemâz k�lanlar�, zekât verenleri ve seher vaktlerinde istigfâr edenleri medh buyurdu. Hepsinden sonra, istigfâr edenleri bildirmesi, insân�n, her ibâdetini kusûrlu görüp, dâimâ istigfâr etmesi içindir). Ca’fer bin Sinân “kuddise sirruh” (�bâdet yapanlar�n kendilerini be�enmeleri, fâs�klar�n günâhlar�ndan dahâ kötü ve dahâ zararl�d�r) buyurdu. �mâm-� Mürtei�, Ramezân-� �erîfin yirmisinden sonra, câmi’i kebîrde i’tikâf yapard�. D��arda görenler, câmi’den ç�kmas�n�n sebebini sorduklar�nda, (Hâf�zlar�n, kendilerini be�endiklerini görüp, onlardan kaçd�m) buyurdu.

-devam edecek-