7

Hadîs-i �erîfde, (Bid’at sâhibleri, Cehennemdekilerin köpekleri olacakd�r) buyuruldu. [Ya’nî, köpek �eklinde, Cehenneme at�lacaklard�r.] Bir hadîs-i �erîfde, (Bid’at sâhiblerini, �eytân ibâdet yapma�a sürükler. �bâdet yaparken [Allah korkusundan] a�larlar) buyuruldu. Bir hadîs-i �erîfde, (Allahü teâlâ, bid’at sâhiblerinin, nemâzlar�n�, oruclar�n�, sadakalar�n�, haclar�n� ve umrelerini ve cihâdlar�n�, farzlar�n� ve nâfile ibâdetlerini kabûl etmez. Bunlar, ya�dan k�l çekilir gibi, islâmdan ç�karlar) buyuruldu.
Günâh i�leyince, hemen [kalb ile] tevbe ve [dil ile] istigfâr etmelidir. Gizli yap�lan günâh�n tevbesi gizli, â�ikâr yap�lan�n tevbesi â�ikâr olmal�d�r. Tevbeyi gecikdirmemelidir. Günâh i�leyince, melekler üç sâat yazmaz. Bu zemânda tevbe edilirse, hiç yaz�lmaz. Tevbe edilmezse, bir günâh yaz�l�r. Tevbeyi gecikdirmek, dahâ büyük günâhd�r. Ölünciye kadar, tevbe kabûl olur. Takvây� [harâmlardan sak�nma��] ve vera’� [�übhelilerden de sak�nma��] huy edinmelidir. Menhî [yasak] olandan sak�nmak, emri yapmakdan dahâ mühimdir. Çünki, bu yolda ilerlemekde [ya’nî kalbi temizlemekde ve nefsi ezmekde], yasaklardan sak�nmak, emrleri yapmakdan dahâ fazla ilerletir, dahâ fâidelidir. �yi i�leri, iyi insanlar da, fâcirler de yapar. Fekat, ancak s�dd�klar, îmân� kuvvetli olanlar, harâmlardan sak�n�r. Ma’rûf-i Kerhî, S�rrî Sekatînin mür�idi idi. 200 h. senesinde, Ba�dâdda vefât etdi. (Kad�nlara, k�zlara, hattâ di�i koyuna bakmay�n�z!) buyururdu. Hadîs-i �erîfde, (K�yâmet günü, Allahü teâlân�n ihsân�na kavu�acaklar�n ba��nda, vera’ ve zühd sâhibleri bulunacakd�r) buyuruldu. [Zühd, halâl mal�n fazlas�ndan da sak�nmakd�r.] Hadîs-i �erîfde, (Vera’ sâhibi imâm�n arkas�nda k�l�nan nemâz kabûl olur. Vera’ sâhibine verilen hediyye kabûl olur. Vera’ sâhibi ile oturmak ibâdet olur. Onunla konu�mak, sadaka olur) buyuruldu. [Kabûl olur, çok sevâb verilir demekdir.]

-devam edecek-