Mevl�n� H�lid-i Ba�d�d� "kuddise sirruh"-10

Image

Kap�s�nda bulunan âbidler, talebeleri, sevdikleri, vefâtlar�n� i�itince, müteessir olarak kendilerinden geçtiler. Talebelerinden �smâil Efendi, oradakilere; "Evliyân�n vefât�, bir evden öteki eve gidi�i gibidir." hadîs-i �erifini naklederek, nasîhatte bulundu. Talebelerinin önde gelenlerinden �smâil Efendi, Muhammed Nâsih, Ahmed Efendi,Ahmed Mekkî Efendi, Muhammed Sâlih Efendi ve �eyh Abdülkâdir Efendi berâberce Mevlânâ Hâlid hazretlerinin vefât etti�i odas�na girdiler. Onu sâf ve temiz, ebedî istirahata çekilmi� bir �ekilde görünce, mübârek ayaklar�ndan öpüp göz ya�� döktüler. Daha sonra �eyh �smâil Efendi; "Kendimi, öldükten sonra dirilece�imiz yer olan ha�r meydan�nda sanm��t�m. Mevlânâ Hâlid Efendimizin yüzleri, gözleri kama�t�racak derecede nûrluydu. Her hâli ile nûr saç��lar�, velîli�ine i�âret ediyordu." dedi. �eyh �smâil sözlerine devamla; "Elini öptü�üm zaman, mübârek terlerinin misk gibi koktu�una �âhid oldum. Böyle ho� koku �imdiye kadar koklam�� de�ildim. O güzel kokuyu yüzüme ve gözüme sürmeye ba�lam��t�m. Cân ve gönlüm, �eker lezzeti bularak hayat buldu." diyerek o günkü hâllerini anlatt�.

Cenâze namaz�n�, talebesi olmakla �ereflenen ve; "Be� vakit namazda Ettehiyyâtü okurken Resûlullah efendimizi ba� gözüyle görmezsem, o namaz�m� iâde ederim." diyen, Hanefî mezhebinde büyük f�k�h âlimi Seyyid Muhammed Emîn �bn-i Âbidîn k�ld�rd�.

Mevlânâ Hâlid hazretleri; uzuna yak�n boylu, iri yap�l�, bu�dy tenli, burnunun ortas� yüksekçe, gözleri iri ve siyah, sakal� sünnete uygun olup, siyah� beyaz�ndan fazlayd�. Güleryüzlü, kollar� uzunca, geni� gö�üslü, vakarl� ve çok heybetliydi.

Birçok peygamberin, âlim ve evliyân�n kabrinin bulundu�u Kâsiyûn Da�� ete�indeki kabristana defnedilen Mevlânâ Hâlid-i Ba�dâdî hazretlerinin kabri üzerine daha sonra türbe yapt�r�ld�. Bu türbesi sevenleri taraf�ndan ziyâret edilmektedir.

Mevlânâ Hâlid-i Ba�dâdî hazretlerinin dört o�lu vard�. Bunlardan �ihâbüddîn Efendi babas�n�n sa�l���nda ikenBa�dât dönü�ü s�ras�nda Urfa'da vefât etti. Muhammed Behâüddîn ve Abdurrahmân Efendi ismindeki iki o�lu da babalar�n�n vefât etti�i sene tâun hastal���ndan �am'da vefât ettiler. Dördüncü o�lu Necmeddîn Efendi babas�n�n vefât�ndan sonra dünyâya geldi. Uzun müddet ya�ad�. Onun da iki o�lu olup, Mevlânâ Hâlid hazretlerinin nesli bunlardan devâm etti.

Ömrünü �slâmiyeti ö�renmek ve ö�retmekle geçiren Mevlânâ Hâlid-i Ba�dâdî hazretleri pekçok talebe yeti�tirip, �slâm memleketlerine gönderdi. Onun sohbetlerinde ve ilim meclislerinde yeti�en âlim ve velîlerden bâz�lar� �unlard�r: Mevlânâ Hâlid-i Ba�dâdî hazretlerinin medrese arkada�� Seyyid Abdullah-� �emdînî, �eyh Muhammed Hâf�z Urfal�, �eyh Ahmed E�ribozî, FeyzullahErzurûmî, Kuzey Afrika'dan gelip feyzlerine kavu�an �eyh MuhammedMa�ribî, �eyh Seyyid EsadSadrüddîn, Müftî Hayderî Ba�dâdî, �eyh Abdurrahmân Rûzbehânî, AbdullahCeselî, �eyh MuhammedKudsî Bozk�rî, Osman-� Kürdî Tavîlî, Ubeydullah Hayderî, �brâhim Fasih Hayderî, Muhammed-iCedîd, Seyyid Abdülgafûr Efendi, Mûsâ Cûbûrî, �smâil Enârenî, Abdullah-� Herâtî, Abdülfettâh-� Akrî, Abdullah Erzincânî Mekkî, �smâil �irvânî, �smâil Berzencî, MollaEbû Bekr-i Ba�dâdî, Abdülgafûr Kürdî, Muhammed Meczûb �mâdî, �eyh Hasan Hâf�zKozânî, �eyh Hâlid-i Cezîrî, Seyyid Tâhâ-y�Hakkârî, Ahmed Hatîb Erbilî, �smâil-i Basrî, �eyh Yûsuf-i �slâmbolî, Muhammed Hânî �eyh F�rakî, Tâhir-i Akrî, �eyh Tekrîtî, Mûsâ Bendenîhî, Â��k-� M�srî, Hasan-� Kudsî, Hüseyin Vâiz Malâtî, Ahmed Hicâr Halebî, Sâlih Kazzâz-� D�me�kî, Ahmed Bikâî, Ahmed bin Süleymân Trablûsî Ervâdî, �eyh Ahmed Tevzeklî, ilim ve fazîlet sâhibi Mücâhid �eyh �âmil-i Da��stânî, Abdurrahîm Bustânî Hamevî, Ahmed Kürdî Zemlikânî, Ahmed Kürdî, �eyh Ali Palurî, �eyh �srâil Ezrâî.
 

 Mevlânâ Hâlid-i Ba�dâdî hazretlerinin icâzet ve hilâfet verdi�i bu zâtlar Mekke, Medîne, Kudüs, �am, Haleb, Irak, Ba�dât, Basra, Kerkük, Erbil, �mâdiye,Cezîre, �emzîn (�emdinli), Mardin, Ay�ntab, Urfa, Diyarbak�r, Anadolu'nun birçok �ehirleri, �stanbul, Hindistan, Afganistan, Da��stan (Kafkasya), Mâverâünnehr, M�s�r, Umman, Ma�rib, Girit ve di�er �slâm memleketlerine gidip �slâmiyetin emir ve yasaklar�n� anlatt�lar. �nsanlar bu zâtlar�n vesîle olmas�yla dünyâ ve âhiret saâdetine kavu�tular.

Mevlânâ Hâlid-i Ba�dâdî hazretleri, çe�itli ilimlerde eserler yazd�. Bilhassa �râde-iCüz'iyye Risâlesi'nin bir benzeri o zamâna kadar yaz�lmam��t�. Râb�ta Risâlesi'nin bir çok �erh, tetimme ve tâlikleri vard�r. Hele Fârisî dil ile yazd���, ince rûhunun terennümlerini bildiren Dîvân'�, bir �âheserdir. Okuyanlar, zekâs�n�n kuvvetini, görü�ünün keskinli�ini, akl�n�n üstünlü�ünü, kalbinin temizli�ini, sanatkârâne üslûbunu, evliyâl�ktaki derecesini ve muhabbetinin çoklu�unu görür. Eserlerinden biri de Îtikâdnâme olup bu kitap, �slâm�n be� �art�n� ve îmân�n alt� �art�n� bildirmektedir. Mevlânâ Hâlid-i Ba�dâdî hazretleri bu eserini Farsça olarak yaz�p, Îtikâdnâme ad�n� verdi. Mevlânâ Hâlid hazretlerinin karde�i, büyük velî Mevlânâ Mahmûd Sâhib'in talebelerinden Kemahl� Hâc� Feyzullah Efendi de, bu kitab� Türkçe'ye tercüme ederek, Ferâid-ül-Fevâid ismini verdi. Her müslüman�n okumas� ve çoluk-çocu�una okutmas� gerekli olan bu eser, �hlâs Holding A.�. yay�nlar� aras�nda, Herkese Laz�m Olan Îmân ismiyle ne�redilmi�tir. Ayr�ca bunun Almanca, Frans�zca, �ngilizce ve Arapça tercümeleri de yap�larak bast�r�lm��, �hlâs Vakf� taraf�ndan bütün dünyâya da��t�lm��t�r.

Mevlânâ Hâlid-i Ba�dâdî hazretlerinin bir de Câliyet-ül-Ekdâr ad�nda, salevât-� �erîfe kitab� vard�r. Okunmas�, keder ve üzüntüleri giderir. Bundan ba�ka; Cem'ul-Fevâid min Câmi'il-Usûl ve Mecmeu'z-Zevâid, Hayâlî Hâ�iyesi, �erh-ur-Remlî Hâ�iyesi, Risâletün fil-�bâde, Arabî ve Fârisî Mektûbât, Risâletün fi Isbât-�r-Râb�ta, Risâletün fî Âdâb-il-Mürîd Maa��eyhihî, Risâletün fit-Tarîk, Makâmât-� Harîrî Hâ�iyesi (tam de�il), Zemah�erî'nin Etbâk-üz-Zeheb'i üzerine Fârisî bir �erh, Siyâlkûtî Hâ�iyesi, �erh-i Akâid-i Adudiyye, El-Ikd-ül-Cevherî fil-Fark� Beyne Kesbey il-Mâtürîdî vel-E�'arî vb.dir.