Kabir azab�n�n sebebi
Kabirde, kâfirlerle günahkâr müminlere,
Azap yap�lacakt�r günahlar�na göre.
 
Hem ruha, hem bedene olacakt�r bu azap.
Dünya azaplar�na benzemez bu �zd�rap.
 
Geçici olsa bile dünya azab� gibi,
Ahiret azaplar� cinsindendir tabii.
 
Kabir azaplar�ndan kurtulabilmek için,
Dört �eyi, tam yapmas� laz�m gelir ki�inin.
 
Yine kurtulmak için kabir azaplar�ndan,
Dört �eyden de kaç�nmak laz�m gelir her zaman.
 
Yapmas� laz�m gelen o dört husus �unlard�r:
Be� vakit farz namaz�, vaktinde k�lmal�d�r.
 
Zengin ise, mal�n�n u�ur ve zekat�n�,
Verip, kurtarmal�d�r her zarardan mal�n�.
 
Ve Kur'an-� kerim’i, tecvide riayetle,
Devaml� okuyarak, zevk almal� gayetle.
 
Allahü teâlây� çok hat�rlamal�d�r.
Bunlar� tamam yapmak, mezar� nurland�r�r.
 
Kaç�nmak icab eden dört �eyden, ilki yine,
(�drar s�çratmamak)t�r helada üzerine.
 
�kinci, (ko�uculuk), yani söz ta��makt�r.
Bunu yapanlara da, kabirde azap vard�r.
 
Üçüncüyle dördüncü, (yalan) ile (h�yanet).
Bu iki günahtan da kaç�nmak laz�m elbet.
 
Peygamber Efendimiz, Baki kabristan�nda,
Bir gün, gelip durdular iki kabir yan�nda.
 
Oradaki Eshaba, sordu: (Bu iki kabir,
Falanca erkek ile kad�n�n de�il midir?)
 
(Evet ya Resulallah) deyince ordakiler,
Resulullah, onlara �öyle beyan ettiler:
 
(Ben, yemin ederim ki Allahü teâlâya,
Öyle bir vurdular ki �u anda bu mevtaya,
 
Bilcümle uzuvlar�, param parça oldu hep.
Bu ki�i, devam üzre olur böyle muazzep.
 
Can�n�n ac�s�ndan etti ki öyle feryat,
�ns ve cin haricinde, duydu bütün mahlukat.
 
Gizleyebilseydiniz bu s�rr� e�er biraz,
Allahü teâlâya ederdim dua, niyaz.
 
Kabirlerinden ç�kan bu feryat seslerini,
Siz de i�itirdiniz benim duydu�um gibi.)
 
Oradaki Sahabe, sordu: (Ya Resulallah!
Onlar�n i�ledi�i acaba hangi günah?)
 
Buyurdu: (Falan erkek, üstüne bevil, idrar,
S�çrat�rd�, bu yüzden azaba oldu duçar.
 
Falanca kad�n ise, g�ybet ederdi ki hep,
Onun azab�na da, bu günah oldu sebep.)
 
Ebu Said-i Hudri, rivayet ediyor ki:
Resulullah, hadiste �öyle buyuruyor ki:
 
(Kâfire, mezar�nda, tam doksan dokuz y�lan,
Musallat olunur ki, sokarlar onu her an.)
 
Ve yine buyurdu ki: (Ölürken bir müslüman,
Cennetteki yerini görüp olur �adüman.
 
Ölüp, Hak teâlâya kavu�mak ister ancak.
Allahü teâlâ da, ister ona kavu�mak. )