Câfer-i tayyâr "radıyallahü anh"-1 Yazdır E-posta
Image
Peygamber efendimizin amcasının oğlu ve ilk Müslüman olanların otuz ikincisi. Ebû Tâlib’in oğlu, hazret-i Ali’nin ağabeyidir. Müslüman olduktan sonra, Kureyşlilerin eziyetlerinden kurtulmak üzere bâzı Eshâb-ı kirâmla birlikte, Habeşistan’a göç etti. Burada Necâşî’nin huzûrunda yaptığı konuşma, devletler husûsî hukûkunun temelini teşkil etmiştir. Hayber’in fethi günü 628 (H.7) Habeşistân’dan geri döndü. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellemin; "Hayber’in fethine mi, yoksa Câfer’in gelmesine mi sevineyim?" şeklinde buyurmaları meşhûrdur.

Hazret-i Câfer, 629 senesinde Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından Zeyd bin Hârise kumandasındaki üç bin kişilik bir orduyla Rumlara karşı gönderildi. Şam yakınlarında Mûte denilen yerde, Rum askeriyle yapılan muhârebede sancaktar Zeyd bin Hârise radıyallahü anh şehid olunca, sancağı eline alarak, düşmana karşı hücûma geçti. Önce sağ, sonra sol eli kesilince, sancağı dişleri ile tuttu. Şehid olunca, mübârek bedeninin açık yerlerinde yetmişten fazla kılıç ve ok yarası görüldü.

Bu haber, Medîne’ye ulaşınca, Peygamber efendimiz çok üzüldü. Kesilen iki eli yerine, Allahü teâlâ tarafından iki kanat ihsân edildiği ve Cennet’te uçmakta olduğu vahiyle bildirildi.

 
< Önceki   Sonraki >