Ebedî Seâdet-3 Yazdır E-posta
 
 

 Huzur Pınarı 

Ebedî Seâdet-3

Resûlullahın �sallallahü aleyhi ve sellem� söylediklerinin hepsini beğenip kalbin kabûl etmesine, ya�nî inanmasına (Îmân) denir...

 

 

 

   

 

Resûlullahın �sallallahü aleyhi ve sellem� söylediklerinin hepsini beğenip kalbin kabûl etmesine, ya�nî inanmasına (Îmân) denir. Böylece inanan insanlara, (Mü�min) denir. Onun sözlerinden birine bile inanmamağa veyâ iyi ve doğru olduğunda şübhe etmeğe (Küfr) denir. Böyle inanmıyan kimselere (Kâfir) [Allah düşmanı] denir. Allahü teâlânın, Kur�ân-ı kerîmde, yapılmasını açıkca emr etdiği şeylere, ya�nî bu emrlere (Farz) denir. Yapmayınız diye açıkça men� ve yasak etdiği şeylere (Harâm) denir. Allahü teâlânın, açıkca bildirmeyip, yalnız Peygamberimizin �sallallahü aleyhi ve sellem� yapılmasını övdüğü, yâhud devâm üzere yapdığı, yâhud yapılırken görüp de mâni� olmadığı şeylere (Sünnet) denir. Sünneti beğenmemek küfrdür. Beğenip de yapmamak suç değildir. Onun beğenmediği şeylere ve ibâdetin sevâbını gideren şeylere (Mekrûh) denir. Yapılması emr olunmayan ve yasak da edilmeyen şeylere (Mubâh) denir. Bu emr ve yasakların hepsine (Ahkâm-ı ilâhiyye) veyâ (Ef�âl-i mükellefîn) ve (Ahkâm-ı islâmiyye) denir.

(Ef�âl-i mükellefîn) sekizdir. Farz, vâcib, sünnet, müstehab, mubâh, harâm, mekrûh, müfsid. Yasak edilmiş olmıyan, yâhud yasak edilmiş ise de, islâmiyyetin özr, mâni� ve mecbûriyyet tanıdığı sebeblerden birisi ile yasaklığı kaldırılmış olan şeylere (Halâl) denir. Bütün mubâhlar halâldir. Meselâ, iki müslimânı barışdırmak için yalan söylemek halâl olur. Her halâl mubâh olmıyabilir. Meselâ ezân okunurken, alış veriş, mubâh değil, mekrûhdur. Hâlbuki halâldir.

 

 

Huzur Pınarı

 
< Önceki   Sonraki >