Ebedî Seâdet-2 Yazdır E-posta
 
 

 Huzur Pınarı 

 

Ebedî Seâdet-2

Hakîkî üstünlük, Onun sünnet-i seniyyesine tâbi� olmakdır...

 

 

 

   

Cenâb-ı Hak, hepimizi dünyâ ve âhıretin efendisi ve bütün insanların her bakımdan en yükseği ve en iyisi olan, Muhammed Mustafâya �sallallahü aleyhi ve sellem� tâbi� olmak se�âdetiyle şereflendirsin. Çünki cenâb-ı Hak, Ona tâbi� olmağı, Ona uymağı çok sever. Ona uymanın ufak bir zerresi, bütün dünyâ lezzetlerinden ve bütün âhıret ni�metlerinden dahâ üstündür. Hakîkî üstünlük, Onun sünnet-i seniyyesine tâbi� olmakdır ve insanlık şerefi ve meziyyeti, Onun dînine uymakdır. [Sünnet kelimesi, üç ayrı ma�nâya gelir. Burada, (Ahkâm-ı islâmiyye) demekdir.]

[Ona tâbi� olmak, ya�nî Ona uymak, Onun gitdiği yolda yürümekdir. Onun yolu, Kur�ân-ı kerîmin gösterdiği yoldur. Bu yola (Dîn-i islâm) denir. Ona uymak için, önce îmân etmek, sonra müslimânlığı iyice öğrenmek, sonra farzları edâ edip harâmlardan kaçınmak, dahâ sonra, sünnetleri yapıp mekrûhlardan kaçınmak lâzımdır. Bunlardan sonra, mubâhlarda da Ona uymağa çalışmalıdır.

Îmân etmek, bütün insanlara lâzımdır. Herkes için îmân zarûrîdir. Îmân edenlerin, farzları yapıp harâmlardan kaçınması lâzımdır. Her mü�min, farzları yapmağa ve harâmlardan kaçınmağa, ya�nî müslimân olmağa me�mûrdur. Her mü�min, Peygamberimizi �sallallahü aleyhi ve sellem�, malından ve cânından dahâ çok sever. Bu sevgisinin bir alâmeti, sünnetleri yapıp mekrûhlardan kaçınmakdır. Bir mü�min, bütün bunlara tâbi� oldukdan sonra, mubâhlarda da, ne kadar Ona uyarsa, o derece kâmil ve olgun bir müslimân olur. Allahü teâlâya, o derece yakın, ya�nî sevgili olur.

 

 

Huzur Pınarı

 
< Önceki   Sonraki >