Abdülhakîm-i Arvâsî (kuddise sirruh) |
|
|
Huzur Pınarı
|
Buyurdular kİ.
|
Abdülhakîm-i Arvâsî (kuddise sirruh)
|
Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri buyurdular ki:
- Evliyânın huzûruna dolu giden boş, boş giden dolu döner.
- Namaz, aman namaz, nerede ve ne şart altında olursa olsun mutlaka namaz kılın...
- Temiz ve yeni elbise giyiniz. Gittiğiniz yerlerde, ahlâkınızla, sözlerinizle, giyinişinizle İslâmın vekârını, kıymetini gösteriniz.
- Allahü teâlâ dilediğini yapar. İster sebepli ister sebepsiz, dilediği gibi azap veya lütfeder. Güzel ve doğru onun dilediğidir.
- Kur'ân-ı kerîm şifâdır. Fakat şifâ, suyun geldiği boruya tâbidir. Pis borudan şifâ gelmez.
- Gerçek kerâmet, kerâmetin gizlenmesidir. Bunun dışında görünenler, velînin irâde ve ihtiyârı ile değildir. İlâhî hikmet öyle gerektiriyor demektir.
- Allahü teâlâ sırrını eminine verir. Bilen söylemez, söyleyen bilmez.
- Ahmaklık, hatâda ısrar etmektir.
- Hak'tan ve Hak yolundan başka her ne düşünülürse, hepsi ayrılık ve perişanlık yoludur.
- Din bilgileri, dünyâda ve âhirette, huzûru, seâdeti kazandıran bilgilerdir.
- Bütün üstünlükler, faydalı şeyler, İslâmiyetin içindedir.
- Hakk'ı sevmedikçe, Hak teâlâyı hâkim bilip, ona kulluk etmedikçe, insanlar birbiri ile sevişemez.
- Kavuştuğunuz her nîmet; hep hakka îmânın hâsıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü teâlânın ihsânıdır.
- Gördüğünüz her musîbet ve felâket, kızgınlığın, zulüm ve haksızlık etmenin cezâsıdır.
- Beşeriyet ne kadar uğraşırsa uğraşsın, sevip sevilmedikçe; ızdırap ve felâketten kurtulamaz.
- Allahü teâlâ bize fadlı, ihsânı ile tecelli etsin; bizi fadlı ile korusun! Adliyle tecelli ederse, yanarız.
- Riyâ olmasın diye cemâatten kaçanlar ayrı bir riyâ içindedirler.
- Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür.
- İlim cehli izale eder, yok eder, ahmaklığı değil.
- Cemiyetteki ruh hastalıklarının sebebi, îmân eksikliğidir.
|
|