ALTIN HALKA 33-6 Yazdır E-posta

"Bu zamanda diğer yollardan istifâde edilememesi, kâmil velîlerin kalmamasından mı, yoksa bid'atler sebebiyle midir?" suâline, şu cevâbı verdiler:"Bid'atler karışması sebebiyledir. Zîrâ bu zamanda bid'atler çoğaldı. Bu bid'atlere karşı koyabilecek bir yol, ancak fayda verir."
Kabir azâbıyla ilgili olarak buyurdu ki:


Kabir azâbı, dünyâ sevgisini âhiret sevgisine tercih edenlere olur. İkisinin sevgisi müsâvî, yâhut âhireti dünyâdan çok sevene kabir azâbı yoktur."


Bid'atlerden ve kötülüklerden sakınmak husûsunda buyurdu ki:


"Bid'atlerin hepsi karanlıktır. Onlarda güzellik yoktur. Bizim yolumuzun üstünlüğü, bid'at karışmamış olmasıdır. Ortadan kalkan her yol, bid'at yüzünden kalkmıştır. Farzlarla yetinip, bid'atlerden kaçınan kimse, bir bid'at işleyip, birçok tâatler yapıp hâl ve mevâcide kavuşandan üstündür."


"Bu son zamanlarda sünnet, bid'atler arasında, gece karanlığında ışık saçan inci gibidir. Zaman, dînin garîb olduğu zamandır. Bunun için bu zamanda talebeye az bir gayretle, orta zamanlardaki çetin mücâhedelerle elde edilenden daha çok sevâb verilir."


"Bir şey için olan hırs ve gayret, ona olan sevginin netîcesidir."


"Müminin kabrinde yüzünün kıbleden çevrilmiş görünmesi, dünyâ sevgisi üzerine ölmesindendir."


"Hasedden zararlı kalb hastalığı yoktur. Âlimlerin âfeti de ondandır."


Evliyânın hallerini anlatmak ve dinlemek husûsunda buyurdu ki:


"Evliyânın menkıbelerini dinlemek, muhabbeti artırır, Eshâb-ı kirâmın menkıbeleri îmânı kuvvetlendirir, günahları mahveder."


SeyyidSıbgatullah'ın hocası Tâhâ-i Hakkârî hazretleri kendisine; "Ne kendin sesli zikret, ne de başkasına ettir." buyurdu. O da ona uydu. Öyle ki, insanlar sesle olan bütün zikirleri mezmûm (kötülenmiş) sandılar. Seyyid Sıbgatullah hazretleri gönüllerinden geçeni anlayıp şöyle buyurdu: "Bütün zikirler mezmûm değildir. Teşrik tekbirleri, ölüye telkin, aksırıp "elhamdülillah" diyene, "yerhamükellah" demek derin vâdiye inerken, yükseğe çıkarken okunacak tesbihler ve benzerlerini sesli söylemek sevâb olup, eserde gelmemiş ve sâbit olmamış olanlar mezmûmdur."

Seyyid Tâhâ hazretleri kendisine yazdığı mektûbda; "Talebenin hocasına ihlâs ve muhabbeti tam, tâbiliği dürüst olup, hâl sâhibi olmasa zararı yoktur. Bu üçünden birinde noksanlık olup, hâl var ise Allah korusun istidractır. Şekâvet alâmetidir." diye yazdı. Bu mektûbdaki mânâ o kadar büyüktür ki, bir sene sohbete bu sözlerle başlamıştır.

 
< Önceki   Sonraki >