ALTIN HALKA-24-9 Yazdır E-posta
YETİŞ EY HOCAM!
İcâzetini verip, talebeden birine,
Gönderdi hizmet için, kendi memleketine.
Hâce Muhammed Sıddîk, adlı bu talebesi,
Gidip, Allah yoluna, dâvet etti herkesi.
Lâkin özlediğinden, pek fazla üstâdını,
Ziyâret maksadiyle, yaptı hazırlığını.
Sonra ata binerek, yola çıkıp giderken,
At ürküp, kendisini, düşürdü üzerinden.
Ve hem de bir ayağı, takıldı üzengiye,
Başladı hayvan onu, yerde sürüklemeye.
Etraf da ıssız olup, kimsecikler yoktu pek,
Nerdeyse ölecekti, yerde sürüklenerek.
Çâresizlik içinde, kapadı gözlerini,
İstedi üstâdının, yardım ve himmetini.
“Allah’ın izni ile, ey hocam, yetiş hemen,
Çok zor bir durumdayım, kurtar beni bu hâlden.”
Kalbinden geçirince, hemen bu murâdını,
O, bir anda yetişti ve durdurdu atını.
Takılan ayağını, atın üzengisinden,
Çıkarıp halâs oldu, ölüm tehlikesinden.
Ayağa kalktığında, düşündü ki o ilkin:
“Teşekkür eyliyeyim, hocama, bu iş için.”
Ve lâkin göremedi, onu kendi yanında,
Zirâ o, göz önünden kaybolmuştu ânında.
Aynı zât anlatır ki, hocamın derslerine,
Muntazaman gittiğim, günlerde bir gün yine,
Âile efrâdımı, ziyaret etmek için,
Memlekete gitmeye, hocamdan aldım izin.
Hazırlığımı yapıp, yola çıktım nihâyet,
Sonra bir su yanında, mola verdim bir müddet.
Bir insan boyundan da, derindi hem de o su,
Gömleğimi çıkarıp, yıkamak ettim arzû.
Ve lâkin birden bire, ayaklarım kayarak,
Düştüm suyun içine, yüzü koyun olarak.
Suda yüzmesini de, mâlesef bilmiyordum.
“Beni bu vaziyetten, kim kurtarır?” diyordum.
Böyle çok zor durumda, kalınca en nihâyet,
Yine ben üstâdımdan, istedim, yardım medet:
“Allah'ın izni ile, çabuk yetiş ey hocam,
Yoksa bu su içinde, az sonra boğulacam.”
Ben böyle düşünürken, üstâdım geldi birden,
Beni, sudan çıkarıp, kayboldu göz önünden.
Yolculuk yapıyordum, bir gün yine sahrada,
Susuzluk tesîriyle, otururdum arada.
Yürüyecek tâkatim, kalmadı en nihâyet,
Hattâ yoktu etrafta, sudan eser, işâret.
“Ne yapacağım” diye, düşünürken böyle ben,
Baktım, yine üstâdım, teşrîf etti âniden.
Beni tutup, bir suyun, başına götürerek,
Bekledi baş ucumda, kendime gelene dek.
O sudan kana kana, içip döndüm ben geri,
Baktım yine üstâdım, terk eylemiş bu yeri.
 
< Önceki   Sonraki >