-Eğer birisi Allah rızası için sorarsa, menfaat için değil, cevap veren kişi de, Allah rızası için cevap verirse, yanlış cevap verse de, Allah doğrultur. Çünki burada önemli olan, ihlastır. Eğer nefsine uygun cevap verirse, doğru olsa da faydası olmaz.
-Bu hizmetleri yapanlar, Peygamberlik vazifesine talip olmuşlardır. Bu çok kıymetli vazifenin birçok düşmanları olur. Bir nimet ne kadar kıymetliyse, onun düşmanı da o kadar kavî olur. En büyük düşman da insanın kendisidir, insanın nefsidir, insanın içindedir. Önüne birçok engeller çıkarır, mani olmak ister.
-Hakiki mü’minin alameti üç şeydir. Birincisi, hanımı ile iyi geçinir. İkincisi, hizmetçisi ile yemek yer. Üçüncüsü, fakirlerle muhabbeti, zenginlere tercih eder.
-Âlim, çok kitap okuyan değil, hakkı batıldan ayırandır. Yani bu eğri, bu doğru veyahutta bu sevilir bu sevilmez diyebilendir. Dolayısıyla, çok kitap okuyan çok âlim olmuş diye bir kaide yok.
-Bir şey ne kadar önemliyse, onun seveni ne kadar çoksa, düşmanı da o kadar çoktur. Dünyada düşmanı en çok olan Allahtır. Ondan sonra Kur’anı kerimdir.
Anasayfam Yap
Sık Kullanılanlara Ekle
Tavsiye Et
İrtibat
Dini Sualleriniz İçin
