Hayat Düsturlarımız - 434 Yazdır E-posta
 
HUZUR PINARI

(Sitelerimiz her gün güncellenmektedir)  
Hayat Düsturlarımız - 434
-Mü’minler biaraya geldiği zaman, istese de istemese de Allah sevgisi mutlaka kalbden kalbe geçer. Ancak, üç kişi bundan istifade edemez. Birincisi, kafir. İkincisi, hocasını inkar eden. Üçüncücü, imtihan eden. Bunlar istifade edemezler. İstifade edemeyince, onun feyzi kapalı olduğu için, o, aşk, sevgi, muhabbet veremez. Fakat onun zulmeti diğer tarafa akmağa devam eder. Dolayısıyla, hocasını incitenle bir araya geldiğiniz zaman, hiç konuşmasanız gene zarara uğrarsınız.
 
-Allahü teala, yarattığı mahlukların içerisinde yalnız insana marifeti verdi. Tanımak başkadır görmek başkadır. Peygamber efendimizi herkes görüyordu; ama tanımadılar. Tanımak zordur. Tanıyanlar, Eshab-ı kiram oldu. Allahü teala tanınmak istiyor. Bir hadis-i kudside, ben tanınmayı sevdim buyuruyor. 
 
-Allahü teala ihsan ettiği nimetlere karşılık olarak teşekkür istiyor. Allahü tealaya teşekkür, namazdır.  Allahü teala teşekkürü namazla başlatmıştır. Namaz kılmayanın hiçbir teşekkürü Allahü teala tarafından kabul edilmez. İmanın bayrağı, alameti namazdır.
 
-Kabrin içindeki evliyanın türbeye ihtiyacı yoktur. O zaten cennette. Onun ihtiyacı yok, ama bizim ihtiyacımız var. Saygı ve edep gösterelim, hürmet edelim diye alimler fetva vermişler. Çünki insanlar onu yerde yatmış bir vaziyette görürse edepde kusur işler. O büyüklere karşı kusur işleyen dayak yer. Hem de hiç gecikmeden yer. Dolayısıyla, onları bizim için yaptılar.
 
-Bu büyükleri tanıyan bir müslüman, gözü açık bir insan gibidir. Bu büyükleri tanımayan, Ehl-i sünnet olmayan, âmâdır. Âmâ kalmasının sebebi, büyüklere inanmamaktır, güvenmemektir, tanımamaktır.
 
 
 
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)
Huzur Pınarı İnternet Radyosu
(Sitelerimiz her gün güncellenmektedir)
Huzur Pınarı Mail Grubu
 

 
< Önceki   Sonraki >