ALTIN HALKA - 13 - Hâce Muhammed Bâbâ Semmâsî Hazretleri Yazdır E-posta
İslâm âlimlerinin büyüklerindendir. Râmîten ile Buhârâ arasında Semmâs köyünde tevellüd, 755 [m. 1354] de orada vefât etdi. Alî Râmitenînin halîfesidir. Çok kerâmetleri görüldü.
 
Hâce Alî Râmîtenî hazretlerinin "kuddise sirruh" yetiştirdiği büyük velîlerdendir. Silsile-i âliyye denilen büyük âlimlerin on üçüncüsüdür. Büyük âlim Alî Râmîtenî’nin derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, manevî kemâlâta ulaştı. Hocası, Buhârâdan Harezme teşrîf buyurdukları vakit, Muhammed Bâbâ Semmâsî hazretleri de hocalarının hizmet ve mâhiyetlerinde idiler.
 
Hocasının vefâtından sonra, irşat makâmına Muhammed Bâbâ Semmâsî hazretleri "rahmetullahi aleyh" geçti. Çok talebe yetişirdi. Bu talebelerinin başında, ilim deryâsında sedef misâli olan seyyid Emîr Gilâl hazretleri "rahmetullahi aleyh" gelmektedir. Bir talebesi de, Şâh-ı Nakşîbend Behâüddîn-i Buhârî hazretleridir "kuddise sirruh". Behâüddîn Nakşîbend hazretleri, Kasır-ı Hindüvânda doğdu. Henüz o doğmadan evvel, hocası Muhammed Bâbâ Semmâsî onun doğduğu yerden geçerken; “Bu yerden büyük bir zâtın kokusu geliyor. Pek yakında Kasır-ı Hindüvân, Kasır-ı ârifân olur,” buyurdu.
 
Bir gün yine oradan geçiyordu. “Şimdi o güzel koku dahâ çok geliyor. Ümit ederim ki, o büyük insan dünyâya gelmiştir,” buyurdu. Böyle buyurduğu zamân, Behâüddîn-i Buhârî hazretleri "kuddise sirruh" doğalı üç gün olmuşu. Dedesi, çocuğun göğsünün üzerine hediye koyup, Muhammed Bâbâ Semmâsîye getirince; “Bu bizim oğlumuzdur. Biz bunu kabûl eyledik,” buyurdu. Talebelerine de; “Kokusunu aldığım işte bu çocuktur. Zamânının rehberi ve bir tânesi olacaktır,” buyurdu. Sonra halîfesi Emîr Gilâl hazretlerine, bu çocuğun iyi yetiştirilmesini tembih etti ve (Oğlum Behâüddîni sana havâle ettim. Zâhiren ve bâtınen terbiyesi sana aittir. Bu hususta kusûr etmeyesin) diye emir buyurdular. Emîr Gilâl hazretleri de emrini aynen yerine getireceğini vaat etti. 
 

 
< Önceki   Sonraki >