Allahü teâlânın duâmızı kabûl etmesi için, bizi sevmesi için, kullarını sevindirmemiz lâzımdır. Yazdır E-posta

          
HUZUR PINARI
(Sitelerimiz her gün güncellenmektedir)
 
 Allahü teâlânın duâmızı kabûl etmesi için, bizi sevmesi için, kullarını sevindirmemiz lâzımdır.
pınardan damlayanlar......abı hayat.....     ...
 
AB-I HAYAT.....
 

 
 
PINARDAN DAMLAYANLAR....
       
         
     
       İmamı rabbani hazretleri 213. mektubunda buyuruyorki; "Bütün vaazların özü ve  nasihatların kıymetlisi, Allah adamları ile buluşmak, Onlarla birlikte bulunmaktır". Demekki bir Allah adamını tanımak çok kıymetlidir. Nasılki Eshab-ı kiram, Peygamber efendimize kavuşmakla Eshab-ı kiram oldular ve çok kıymetlendiler, Bir Allah adamını tanıyan, bir Allah adamını seven, inanan, Bir Allah tealanın sevgili bir kulunun yolunu, izini takip eden, eshab-ı kiramın kavuştuğu gibi, büyük nimete, büyük devlete kavuşur. Bir kişi bu büyükleri inkar etmediği, şüphe etmediği müddetce, kurtulmamak ihtimali yoktur.
 
      Bir mü'min islamiyetin tamamını öğrenip, amel etse, bu kişinin kurtulmak ihtimali vardır. Bir Allah adamına peki diyenin, bir Mürşid-i kâmile rastlayanın, yaptığı hatalarına rağmen, kurtulmamak ihtimali yoktur. Bu büyüklere kavuştuktan sonra, maddî ve manevî gelen bütün nimetler O büyükler sayesindedir. Bir insan kavuştuğu nimetleri kendi şahsından bilse yanar, mahvolur. Bazı insanları, Allahü teala lutf edip, kendini tanıtan, sevgisine kavuşturacak olan yola alması, çok büyük nimettir. Büyük servete kavuşan, üç beş kuruş kaybetmekle üzülmemelidir,.. deymez. Bu nimete kavuşanın, kıymetini bilmesi lazımdır, elinden gitmemesi için çok çalışması, çok şükretmesi lazımdır. Bu büyüklerin yazdığı kitabları okumalı ve başkalarınında okumasına vesile olmalıdır. Zira bu büyükler buyuruyorki, "bizi arayan satırların arasında bulur".
 
      Allahü tealanın çok merhametli olduğunu bildiren ayet-i kerimeler azab ayet-i kerimeleridir.  Allahü teala, kulları yanmasın diye, bir emri defalarca bildiriyor, bunu yapmayın buyuruyor. Öyle bir imtihanki, sorular ve cevablar bellidir. Buna rağmen bu imtihanı verememek çok acıdır. 
     
      Eğer dualarımızın kabul olmasını istiyorsak, birinin duasını almamız, sevindirmemiz lazımdır.
Mısırda kıtlık olmuş, yağmurlarda yağmıyormuş... herkes yağmur yağması için çare arıyor ve dua ediyor, buna rağmen yağmur yağmıyormuş. Mübarek bir zat, bir gün camide cemaatin arasında, ben bunun çaresini biliyorum, yağmur nasıl yağdırılacağını biliyorum demiş. Herkes sadaka versin, sonra dua kabul olur demiş. Benim bu cübbemden başka birşeyim yok, ben cübbemi veriyorum deyip cübbesini çıkarmış koymuş, herkes nesi varsa vermişler, bunları fakirlere dağıtmışlar. Sonra dua etmişler. Ellerini açıp; "Yarabbî senin kullarını sevindirdikten sonra yapılan duayı kabul edeceğini buyuruyorsun, biz senin fakir kullarını sevindirdik yarabbî" derken masmavi gökyüzü simsiyah bulutlarla dolmuş ve hemen yağmur başlamış.. Eğer dualarımızın kabul olmasını istiyorsak, birinin duasını almamız, birini sevindirmemiz lazımdır. Bir mübarek zâta gelip, efendim çocuğumuz çok hasta, şifa bulması için dua edermisiniz demişler. O zât, şurada fakir biri var, evvela onu sevindirin, sonra gelin buyurmuş. Fakir sevindirildikten sonra yapılan dua ile çocuk sıhhatine kavuşmuş. Allahü tealanın duamızı kabul etmesi için, bizi sevmesi için, kullarını sevindirmemiz lazımdır.
    
Allahü tealaya emanet olunuz efendim.
 
Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin, Cuma gününü tebrik ederiz,
müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.

        ali zeki osmanağaoğlu
  
 
Ey lâtifler lâtifi, ey kalblerin meliki,
ilim, takva ehlinin reisi, ehl-i sünnet varisi.
İnsanların üstünü, doğru yolun rehberi,
hayât esrarını çözen, âriflerin serveri.

Asrın müceddidi, O vâris-i enbiyâ...
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Her kelamında rûhlara, âb-ı hayât akıyor,
her sözü, kalblerden, pasları kaldırıyor.
Aşkıyla tutuşanlar, yanıp kavruluyor,
kalbi mühürlü olanın, nasibi olmuyor!

Yapayalnız bir insan ulaşır mı felaha?
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Vurulmamak ne mümkün! Nur akan simanıza,
seçilmişler vâsıldır, hizmete zatınıza.
Mümkün olamaz karşılık, bizdeki hakkınıza,
cana minnet biliriz, kulluğu kapınıza.

Onun hürmetine yâ Rab, bizi Ondan ayırma!
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Resûlullahı, gösteren aynadır bizzatihi!
Abdülhakim efendinin göz nurudur kendisi!
Kurtarır layık olsak, teveccühünüz bizi,
neler kazanmazdık ah! tanıyabilsek sizi...

Ey gönüller sultanı, canım dayanmaz daha,
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Gözlerimi kapayıp, derin düşünüyorum,
hayâlimde, rûhumda, bir Işık görüyorum.
Kalbleri pak eden, bakışlar önündeyim,
fakat bu, rü’yâ değil, bilmiyorum nerdeyim.

Sevdamız bu Işığadır, rûhların tek matlûbuna...
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Doğrusu bu cihanda, başkaca Işık yoktur,
Olsa bile sönüktür, ziyasız ve donuktur.
Sizi bilenler bilir, bilmeyene söz yoktur.
Bu nadide sofrada, kırıntı bize çoktur.

Bu Işık kavuşturmuş , âşıkları ma’şûka...
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Bizden sadır olanlar, sizi sena edemez,
boş laftan, yanlış sözden, daha öte gidemez.
Hakire sükut düşer, karga nağme edemez!
Sizi meth-ü senaya, diller kafi gelemez.

Sevenlerin ne yapsın, zulmet dolu dünyada...
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Ardınızdan yetim kaldı ciğerpareleriniz,
yüreği parçalanan aşıklar sizin sevenleriniz.
Kararan gönüllere ilim meşalesiydiniz,
İlim, takva ehlinin şüphesiz reisiydiniz.

Unutulmayan nursunuz, ehl-i sünnet yoluna.
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Bir teveccühle, gaflet perdelerini gideren,
bir tebessümle, sonsuz se’âdetleri veren.
İlm, irfân, kerâmet, hârikalar menba’ı,
bu dünyâ nazarınızda, sanki örümcek ağı.

Ebedî sultân olur, bende olan Onlara.
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Alimlerin rehberi, âşıklar sığınağı,
Dünya zulmette iken, kurtardınız etrafı.
Sel gibi aktı yaşlar, sevenin gözlerinden.
Ölüm size düğündür, biz olduk elem çeken.

Sevenleriniz ne yapsın zulmet dolu dünyada?
Yürekler dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?

Bizimki övmek değil; nafile bir gayrettir,
Belki birkaç söz ile, güneş’i tarif etmektir.
Aşığa gönül gerek, bizlerdeki yürektir.
Bu yolda makbul olan, kendini hiç bilmektir.

Bu dünyayı terk ettiniz, kavuştunuz maşuğa.
Huzur ailesi dayanır mı Sizden ayrı kalmağa?
 
 

 
 
HUZUR PINARI
 
İnsan seveceği kimseyi iyi seçmeli, ona göre sevmeli.
Kim olduğun değil, kiminle olduğun önemlidir.
Huzur Pınarı İnternet Radyosu
(Sitelerimiz her gün güncellenmektedir)

 
 
 
 
< Önceki   Sonraki >