ALTIN HALKA - 18 - 14 Yazdır E-posta
Buyurdular ki;
 
Muhammed aleyhisselâmın ümmetinden “Mesh” yani sûretinin değiştirilmesi, hayvan sûretine döndürülmesi kaldırılmıştır. Fakat bâtından, manen sûretin değişmesi kaldırılmamıştır. Bâtından sûretin hayvan sûretine çevrilmiş olmanın alâmeti, büyük günâh işleyen kimsenin bu günâhları işlemekten, bâtının, kalbinin elem duymaması, işlediği harâmlar sebebiyle müteessir olmaması, fısk ve isyân olan işlerde ısrâr etmesidir. Bu öyle bir dereceye ulaşır ve işlediği büyük günâhlardan dolayı kalbi o kadar kararır ki, artık tembih ve nasîhat da yapılsa gafletten uyanmaz.
 
Bizim makâmımızda edepli olmak lâzımdır. Bu edeb de, kulun kendi irâdesini bırakıp, Rabbinin irâdesine teslîm olmasıdır.
 
Tasavvuf; vakti, en değerli olan şeye sarf etmektir.
 
İnsanın kıymeti; idrâkinin, zekâsının, bu yolun büyüklerinin hakîkatlerini anladığı kadardır.
 
Dervişlik, herkesin yükünü çekmek ve kimseye kendi yükünü çektirmemektir.
 
Allahü teâlâ’dan gelen belâlara sabırlı, hattâ şükür edici olmak lâzımdır. Zîrâ, Allahü teâlâ’nın birbirinden acı belâları çoktur.
 
Zikr bir kazma gibidir ki, onunla gönülden yabancı duygu dikenleri temizlenir.
 
İbâdet; emirlere uyup, amel etmek, nehy edilen şeylerden sakınmaktan ibârettir. Ubûdiyyet, kulluk da bu şekilde Allahü teâlâ’ya yönelmektir.
 
İnsanın yaratılmasından murat, kulluk yapmasıdır. Kulluğun özü de, her hâlinde Allahü teâlâ’yı hiç unutmamaktır.

 
< Önceki   Sonraki >