ALTIN HALKA - 3 - 2 Yazdır E-posta
Rûhu yükselten ve onu besleyen bu marifetlere, Muhammed bin Kâsım’da, Selmân-ı Fârisî’nin sohbetlerinde bulunarak yetişip, bir rûh mütehassısı oldu. Silsile-i Alîyye büyüklerinin dördüncüsü olan İmâm-ı Câfer-i Sâdık da, bunun sohbetinden feyiz aldı. Kâsım bin Muhammed, hadîs ve fıkıh ilminde zamânının en yükseğiydi. İlimde ve takvâda eşine rastlanamayacak bir dereceye yükseldi.

Büyük hadîs ve fıkıh âlimlerinden Yahyâ bin Sa’îd; “Medîne’de Kâsım bin Muhammed’den üstün bir kimseye yetişmedik” demiştir. İbn-i Sa’d da ; Tabakât adındaki eserinde; Kâsım bin Muhammed, hadîs ilminde güvenilir bir râvi, fıkıh ilminde yüksek bir âlim ve her bakımdan imâm, önder olan bir zâtdı. Takvâ ve vera’ sahibi idi, diyerek kendisini medh etmektedir.

Ebü’z-Zenâd da; Ben, Kâsım bin Muhammed’den dahâ çok hadîs bildiren ve fakîh bir kimse görmedim, demiştir. Yine büyük hadîs âlimlerinden Süfyân ibni Uyeyne de; Kâsım bin Muhammed, devrinin en büyük âlimidir diye söylemiştir. Ömer bin Abdül’azîzin de; Eğer birini yerime halîfe seçmem icap etseydi, Kâsımı seçerdim” dediği rivâyet edilmiştir. Ömer bin Abdül’azîz halîfeliği zamânında, Kâsım bin Muhammedi, halası Hazret-i Âişe’nin nakil buyurduğu ne kadar hadis-i şerîf ve başka rivâyetler biliyorsa, onların hepsini toplamakla vazifelendirmiştir. Hattâ Ömer bin Abdül’azîz bir defasında, ilmin ve âlimlerin yok olması endîşesi üzerine, Medîne Vâlîsi Ebû Bekr bin Muhammed bin Hazneye mektup yazarak şöyle demiştir: “Resûlullah’ın hadîs-i şerîflerini, sünnetlerini, Amre binti Abdürrahmân el-Ensârînin ve Kâsım bin Muhammed’in rivâyetlerini araştır ve yaz! Zîrâ ben ilmin yok olup, âlimlerin de tükenmesinden korkuyorum.”

 
< Önceki   Sonraki >