ALTIN HALKA - 10 - 2 Yazdır E-posta
Ârif-i Rîvegerî “rahmetullahi aleyh” hazretleri, hocasının derslerini büyük bir dikkatle takîp eder ve her söylediğini ezberler idi. Böylece zâhirî ilimlerde büyük bir âlim, bâtınî ilimlerde üstün bir velî oldu. Hocası Abdülhâlık-ı Goncdüvânî’nin "kuddise sirruh" hayâtları boyunca hizmeti ile şereflendi.

Hocası ilk sohbetinde ona şöyle dedi:
Hak yolcusu bir sâlik, bir talebe, vaktinin, zamânının değerini gâyet iyi bilmelidir. Üzerinden vakitler bir bir geçip giderken, kendisinin ne hâlde olduğunu sezmeye bakmalıdır. Şâyet geçen bir an içinde, huzûrlu olduysa, bunu şükür gerektiren bir hâl bilmelidir. (Allahıma şükürler olsun) demelidir. Eğer gafletle geçip gitmiş ise, hemen onu telâfî etme yoluna gitmelidir. Allahü teâlâ’ya nefsânî mâzeretini bildirip, Ondan afv edilmesini dilemelidir.
 
Ârif-i Rîvegerî "kuddise sirruh", Abdülhâlık-ı Goncdüvânî hazretlerinin hayâtlarında yüksek hizmet ve huzûruna devâm ile meşhûr olup, pek çok feyiz ve bereketlere kavuştu. Yüksek üstâdının vefâtından sonra onun yerine Peygamber efendimizin "aleyhissalâtü vesselâm" ve Eshâbının "radıyallahü anhüm ecmaîn" yolunu insanlara öğretmek işine memûr oldu. Himmet, inâyet ve gayretlerini, Allahü teâlâ’yı arayanlara sarf eyledi.

Pek çoğunun hidâyete ve Evliyâlık makâmlarında yüksek derecelere kavuşmalarına vesîle oldu. Zamânının bir tânesi idi. Herkese çok iyi ve yumuşak davranır, kimsenin kalbini kırmazdı. Riyâzet, yani nefsinin istediklerini yapmayıp ve mücâhede ederek, yani nefsinin istemediklerini yaparak, nefsini terbiye için çok çalışırdı. Vera’, takvâ ve züht sahibi idi. Geceleri, ibâdet ile geçirir, gündüzleri ilim talebesi ile meşgûl olurdu. Sünnet olduğu için, gündüz öğleden önce bir miktâr kaylûle yapar, yani biraz uyurdu. Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” sünnet-i seniyyesine uymağa çok gayret eder, bid'atlerden şiddetle kaçınırdı. Ârif-i Rîvegerî hazretlerinin "rahmetullahi aleyh" bu gayretlerine karşılık Cenab-ı Hak, büyük makâmlar ihsân etti. Uzun bir ömür yaşadı. 715 [m. 1315] senesinde Rivgerde vefât etti. Kabri oradadır. Ziyâret edenler, onun feyiz ve bereketlerine kavuşmaktadır. Onu vesîle ederek Allahü teâlâ’ya yapılan duâlar kabûl olmaktadır.

 
< Önceki   Sonraki >