ALTIN HALKA - 8 - 2 Yazdır E-posta
Ehl-i sünnet âlimlerinden ve Evliyânın büyüklerindendir. İsmi Yûsuf bin Ya’kûb Hemedânî olup, künyesi Ebû Ya’kûbdur. 440 [m. 1048] senesinde Hemedânda doğdu. 535 [m. 1141]de Heratdan Merve giderken yolda vefât etti. Merv şehrindedir. İnsanları hakka davet eden, onlara doğru yolu gösterip, hakiki saadete kavuşturan ve kendilerine "Silsile-i âliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin sekizincisidir.
 
On sekiz yaşında Bağdâda gelip, fıkıh ilmini, şâfi’î fıkıh âlimlerinden olan Ebû İshak-i Şirâzî’den öğrendi. Yaşı küçük olmasına rağmen, Ebû İshak kendisine husûsî ihtimâm gösterirdi. Ebû İshakın “rahimehullah” ve diğer fıkh âlimlerinin derslerine devâm ederek, Hanefî mezhebinde fıkıh ve münâzara âlimi oldu. İsfehân ve Semerkandda, zamânın meşhûr hadîs âlimlerinden hadîs ilmini öğrendi. Tasavvufda Ebû Alî Fârmedî hazretlerinden feyiz alıp, onun sohbetinde yetişerek kemâle geldi. Abdüllah-i Cüveynî, Hasen Simnânî “rahimehümallahi teâlâ” ve birçok büyük zât ile görüşüp, sohbet etti. Kendilerinden ilim öğrendi.
 
(Umdet-ül makâmat)da diyor ki, (Piyâde [yaya] olarak otuz yedi hac yaptı. Kur’ân-ı kerîmi binlerce defa hatm eyledi. Gece namâzlarında her rek’atde bir cüz’ okurdu. Tefsîr, hadîs, kelâm ve fıkıh ilminden yedi yüz cüz’ ezberindeydi. İki yüz on üç mürşid-i kâmilden istifâde etti. Yedi bin kâfirin îmâna gelmesine sebep oldu. Hızır aleyhisselâm ile çok sohbet etti. Hastalara ve nazar değenlere ta’vîz ve muska yazardı. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe Nu’mân bin Sâbit “rahmetullahi aleyh” soyundan idi.)
 
Altmış seneden fazla, insanlara doğru yolu göstermekle meşgûl oldu. Yüzlerce talebe ondan ders aldı. Abdüllah-i Berkî, Hasen-i Endâkî, Ahmed Yesevî ve Abdülhâlık-ı Goncdüvânî gibi büyük velîler yetiştirdi. Bunlardan Ahmed Yesevî, Türkistân tarafına gidip, insanları irşat ederek büyük hizmetler yaptı. Hâce Atâ-i Yesevî denir. Türkler meşâyih büyüklerine (Atâ) derler. Buhârâda irşatta bulunan Hâce Ahmed Yesevî, vedâ edip Yesiye giderken, talebelerine, Abdülhâlık Goncdüvânî hazretlerine tâbi’ vasıyyet ve emir buyurdu. Yûsuf-i Hemedânî hazretleri de, kendisinden sonra, bütün dostlarına, talebesi Abdülhâlık-ı Goncdüvânîye “kaddesallahü sirrehül-azîz” tâbi’ olmalarını söyledi. Kendisinden sonra, insanlara doğru yolu gösteren talebelerinin en büyüğü o idi.
 
Yûsuf-i Hemedânî, önce Merv şehrinde bir müddet kalıp, Herata gitti ve uzun zamân orada kaldı. Sonra, tekrâr Merve gelip, bir müddet dahâ kaldıktan sonra, Herata döndü. Heratdan Merve yolculuğu sırasında vefât etti. Kabri, Türkistânın Merv şehrinde olup, ziyâret edilmekte ve mübârek rûhundan feyiz alınmaktadır.
 
Yûsuf-i Hemedânî hazretleri, imâm-ı a’zam Ebû Hanîfe Nu’mân bin Sâbit hazretlerine "rahmetullahi aleyh" pek çok bağlıydı.

 
< Önceki   Sonraki >