ALTIN HALKA - 4 - 7 Yazdır E-posta
İmâm-ı Ca’fer-i Sâdık "rahmetullahi aleyh" hazretlerinin rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları şunlardır.

Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdular ki:

Allahü teâlânın nimetlerine kavuşan, bu nimete hamd ve şükür etsin! Rızkı azalan kimse, çok tövbe, istiğfâr yapsın. Sıkıntıya düşen, bir musîbete yakalanan kimse de, “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” desin.”

Allahü teâlânın hidâyete kavuşturduğunu kimse saptıramaz. Allahü teâlânın hidâyet vermediğini, kimse hidâyete erdiremez. Sözlerin en iyisi, Allahü teâlânın kitabıdır. Yolların en iyisi, Muhammed aleyhisselâmın gösterdiği yoldur. İşlerin en kötüsü, bu yolda yapılan değişikliklerdir. Bidatlerin hepsi, dalâlettir, sapıklıktır.

İlim hazînedir. Anahtârı, sorup öğrenmektir. İlmi isteyiniz ki, Allahü teâlâ size merhamet etsin. İlim öğrenmekte dört kişiye sevâp vardır. Talebeye, hocaya, dinleyenlere ve onlara icâbet edenlere.

(Hak Sözün Vesîkaları) kitabının 156.cı sahîfesinde buyuruluyor ki, [İmâm-ı Ca’fer-i Sâdıkın “rahmetullahi aleyh” torunu] olan İmâm-ı Alî Rızâ hazretleri Nişâpura gelince, yirmi binden çok ilim adamı kendisini karşıladı. Dedelerinden gelen bir hadîs-i şerîf okuması için yalvardılar. İmâm hazretleri, “(Lâ ilâhe illallah) sığınağımdır. Bunu okuyan, kal’ama sığınır. Kal’ama giren de, azâbımdan kurtulur” hadîs-i kudsîyi okudu. Ehl-i sünnet âlimleri, bunu aşağıdaki gibi, okuyup üzerine üflenen hastaların şifâ bulacaklarını bildiriyor. Aşağıdaki yazının İslâm harfleri ile yazılıp, doğru okunması lâzımdır: (Revâ Aliyyül-Rızâ, fe-kâle, Haddesenî ebî Mûsel-Kâzım an ebîhi Ca’feris-Sâdık an ebîhi Muhammedenil-Bâkır an ebîhi Zeynel’âbidîn Alî an ebîhil-Hüseyin an ebîhi Alî bin Ebî tâlib “radıyallahü anhüm”, kâle haddesenî habîbî ve kurretü aynî Resûlullahi “sallallahü aleyhi ve sellem”, kâle haddesenî Cibrîlü, kâle semi’tü Rabbel’izzeti yekûlü, (Lâ ilâhe illallâhü hısnî, men kâle-hâ dehale hısnî, ve men dehale hısnî emine min azâbî).

 
< Önceki   Sonraki >