ALTIN HALKA - 4 - 5 Yazdır E-posta
İmâm-ı Ca’fer-i Sâdık hazretleri "rahmetullahi aleyh", Ehl-i beytin en büyüklerindendi. Nûrlu kalbine akıp gelen ilminve feyizin çokluğu, akıl ve dil ile anlatılamaz. İnce marifetleri bildiren sözleri, nükte ve latîfeleri çok meşhûrdur. Sayılamayacak kadar hikmetli sözleri vardır.

Buyurdular ki:
Beş kimsenin sohbetinden, yani beş kimse ile berâber bulunmaktan sakın: Birincisi, yalan söyleyenden. Ona dâimâ aldanırsın. Sana iyilik yapayım derken, kötülük yapar. İkincisi, cimriden. Üçüncüsü, ahmaktan Yani aklı az olandan. En çok işine yarayacağı zamân, seni bırakır. Dördüncüsü, kötü kalpli kimseden. İşi bozulunca seni harcar. Beşincisi, fâsıkdan Yani günâh işlemekten utanmayan kimseden sakın! Çünkü, seni bir lokma ekmeğe satar.

Bir mümin kardeşine ait hoş olmayan bir iş duyarsan, birden yetmişe kadar özr kapısını araştır. Bulamazsan, belki benim anlamadığım bir özr kapısı vardır de ve kapa.

Müslümân kardeşinizden manâsını anlamadığınız bir söz duyarsanız, iyiye yorunuz. Dahâ iyisi mümkün olmayacak kadar iyiye yorumlayınız. Anlayamamaktan dolayı kendinizi ayıplayın.

Bir hatâ işlediğiniz zamân istiğfâr edin, hatâda ısrâr, helâk olmaya sebeptir. Bir kimse geçim darlığı çekiyorsa, istiğfâra devâm etsin.

Mihnete şükür etmeyen, nimete şükür etmez.

Perşembe günü ikindi vakti olunca, Allahü teâlâ, meleklerini gökten yere indirir, Meleklerin yanında gümüşten sahifeler ve altından kalemler vardır. Ertesi gün güneş batıncaya kadar Resûlullaha “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” okunan salavatı yazarlar.

Nefsi için nefsi ile mücâdele eden, kerâmete kavuşur. Nefsi ile Allah için mücâdele eden, Allahü teâlâ’ya kavuşur.
 
Allahü teâlâ, dünyâya emir etti ki: Ey dünyâ, bana hizmet edene, sen de hizmetçi ol! Senin peşinden koşana da zahmet, sıkıntı ver!
 
Şu dört şeyi, her şerefli kimsenin yapması gerekir. Yapmaması ona yakışmaz. Bulunduğu meclise babası gelirse, ayağa kalkmak. Misâfire hizmet etmek. Yüz dâne hizmetçisi olsa, muhtaç olmadığı zamân bineğine yardım istemeden binmek. İlim öğrendiği hocasına hizmet etmek.

Bir kimse, sevdiği bir malının elinde devâmlı kalmasını isterse, ona baktıkça, “Mâşâallah, lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” (Yani, Allah’ın dilediği olur, kuvvet Onundur) desin!

Malı ve evladı çok olmasını isteyen, nebâtî (sebze) yemek çok yesin!
 
Namâz, her takvâ sahibi için yakınlıktır. Hac, her güçsüzün cihâdıdır. Bedenin zekâtı oruçtur. Amel (ibâdet, hayırlı iş) yapmadan karşılık bekleyen, yaysız ok atana benzer.
 
Sadaka vererek rızkınızı çoğaltınız. Zekât vererek mallarınızı koruyunuz. İktisât eden, tasarrufa riâyet eden aldanmaz.
 
Tedbîrli, düzenli yaşamak, geçimin yarısıdır. İnsanlarla iyi geçinmek, aklın yarısıdır.

 
< Önceki   Sonraki >