ALTIN HALKA - 2 - 6 - Selmân-ı Fârisî Hazretleri "radıyallahu anh" Yazdır E-posta
Selmân-ı  Fârisî, Peygamber efendimizden "aleyhissalâtü vesselâm" altmış kadar hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Bunlardan otuz kadarında, (Buhârî) ve (Müslim) ittifâk edip, kitâplarına almışlardır.

İlim öğrenmeyi çok seven Selmân-ı Fârisî, Resûlullah efendimizden sonra Hazret-i Ebû Bekr’in sohbetlerini hiç kaçırmadı. Onun feyiz ve bereketlerine ziyâdesiyle kavuştu. Onun ilminin durumunu çok iyi bilen Hazret-i Alî; “Ona öncekilerin ve sonrakilerin ilmi verilmiştir. Ondaki ilime erişilmez” ve “O, dibi bulunmaz bir deryâdır” buyurmuştur. Öğrendiklerini öğretmek için, büyük gayret sarf eden Selmân-ı  Fârisî “radıyallahü anh”, çok âlim yetiştirdi. Ebû Sa’îd el-Hudrî, Abdüllah ibni Abbâs, Evs bin Mâlik onun talebeleri arasındaydı. Ebû Hüreyre ondan hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.

Tâbi’înin büyüklerinden ve o zamân Medîne’de Fukahâ-i seb’a denilen, yedi büyük âlimden biri olan, Kâsım bin Muhammed bin Ebî Bekr de, Selmân-ı  Fârisî’nin talebelerinden olup, onun ders ve sohbetlerinde kemâle gelmiş, Silsile-i Aliyye denilen büyük âlimlerin halkalarından birini teşkîl etmektedir.

Hanımı anlatır: Vefâtına yakın bana: “Evde biraz misk olacak, onu suya koy ve başımın etrâfına saç, insan ve cin olmayan kimseler (melekler) yanıma geleceklerdi” dedi. Söylediği gibi yaptım. Dışarı çıktım. Odadan, “Esselâmü aleyke, ey Allahın Velîsi ve Resûlullahın arkadaşı” diyen bir ses duydum. İçeri girdiğimde rûhunu teslîm etmişti. Yatağında uyuyor gibiydi.
 
Sa’îd bin Müseyyeb, Abdüllah bin Selâmdan “radıyallahü anh” naklen anlatır: Selmân-ı Fârisî bana: Ey kardeşim, hangimiz evvel vefât edersek, vefât eden kendisini hayâtta olana göstersin, dedi. Ben de, bu mümkün midir? dedim. Evet, mümkündür. Çünkü müminin rûhu bedeninden ayrılınca, istediği yere gidebilir. Kâfirin rûhu Siccinde habs edilmiştir, dedi. Selmân “radıyallahü anh” vefât etti. Bir gün kaylûle yaparken, (gün ortasında uyurken) Selmân’ın geldiğini gördüm. Selâm verdi. Selâmına cevab verdim. Yerini nasıl buldun diye sordum. İyidir. Tevekkül et. Tevekkül ne iyi şeydir, dedi ve üç kere tekrârladı.
 
Selmân-ı  Fârisî “radıyallahü anh” ilim ve fazîlet sahibi bir zât idi. Her ilimde âlim idi. Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” sıdk ve muhabbeti sebebiyle, Eshâb-ı  kirâm’ın ileri gelenleri arasına Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” tarafından dâhil edildi. Muhâcirlerle Ensâr arasında, Muhâcirlerden mi, yoksa Ensârdan mı meselesinde ihtilâf çıkınca, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Selmân bizdendir, ehl-i beytdendir) buyurdu.
 
Ebû Hüreyre “radıyallahü anh”, Onun iki kitabı da bildiğini söylemiştir. Bunlardan birisi İncîl, diğeri de Kur’ân-ı kerîm’dir

 
< Önceki   Sonraki >