Hüseyin Hilmi Işık Efendi (rahmetullahi aleyh) 35 Yazdır E-posta
Hüseyin Hilmi Işık efendinin (rahmetullahi aleyh) bazı sözleri
 
• İnsan seveceği kimseyi iyi seçmeli, ona göre sevmeli.
• Ne mutlu Allahın dinini yayanlara. Bugün kitap ile ilm ile yaymak zamanıdır.
• Allah'ın dinini, Allah'ın kullarının ayaklarına kadar götürmek, çok büyük zevktir.
• Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona iki şey verir. Birincisi, sevdiği bir kulunu ona tanıştırır. Eshab-ı kirama Peygamber efendimizi tanıttığı gibi. İkincisi, ona hayırlı bir iş verir. En hayırlı iş, Peygamber efendimizin yaptığı iştir.
• Allahü teâlânın sevdiklerini sevmek, dünya muhabbetini kalbden çıkarır.
• Allahü teâlâya yaklaşmak demek, O'nun sevgisini kazanmak demektir.
• Allah adamlarının, evliyaların isminin anıldığı yere rahmeti ilahi gelir.
• Cenâb-ı Hak hakîmdir, her yaptığında hikmet vardır.
• Dostla münakaşa dostluğu azaltır, düşmanla münakaşa düşmanlığı arttırır.
• Evliyanın ruhlarından, hayatta iken feyz alındığı gibi, vefatlarından sonra da feyz alınır... Hatta daha çok feyz verirler. Yeter ki sevgi-muhabbet olsun, ehl-i sünnet itikâdı olsun, haram işlememek olsun, bir de namazları kılmak oldu mu, feyz kesilmez, artar.
• Evliyanın sevgisi kalbe girerse, dünya muhabbeti o kalbden çıkar. Îmân ni'metinin şükrünü îfâ etmek için, hubb-u fillah ile şereflenmek lazım. Birbirimizin kalbini kırmaktan titreyelim.
• Kalbi hasta olmayan insanda bir alâmet vardır, o alâmet hubb-u fillah, buğd-u fillahdır.
• Kalbin gıdası mârifettir. Görmek şart değil, sevmek şarttır.
• Kalbleri temizlemenin ilacı, Allah'ın dostlarının kelâmıdır. Onların yazılarını okuyunca kalpler temizlenir.
• Müslümânın kalbinde bir îmân nûru vardır ki, her şeyden ve bütün nûrlardan daha parlakdır. Müslümânlar bir araya gelince birbirlerinden istifade ederler. Kalblerindeki bu nûr birbirlerine geçer.
• Her şeyin yenisi makbuldür, iki şeyin eskisi makbuldür. Biri muhabbet, diğeri ahbabdır.
• Rahmet karşılıksızdır, azap ise isyanın karşılığıdır.
• Alimlerin zineti, bilmiyorum demektir. Cahiller, atar atar söyler. Alim, her kelimeden korkar, vesika bulmadan söyleyemez.
• Evliyayı seven kazanır, işin aslı muhabbettir.
• Mahlûkâtın yaratılmasına sebep olan muhabbet sıfatıdır.
• Duanın kabul olması için ağıza da, mideye de dikkat etmek, vesile ile dua etmek lazımdır.
• Dünyada kim kimi severse, ahiretde sevdiğinin yanında haşr olunacaktır. İnsan dînini kimden öğrenirse, onu çok sever.
• Kâlbden kalbe yol vardır. İş, o yolu ele geçirmektir. O yolu ele geçiren beraberdir. Gece de beraberdir, gündüz de beraberdir. Neş’eli zamanda da, sıkıntılı zamanda da, dünyada da, kabirde de, ahiretde de beraberdir. Sevince beraberlik böyle olur.
• Evliyanın ruhlarından istifade edebilmek için bazı şartlar vardır. Birincisi; tanımak, bilmek. İkincisi; inanmak. Üçüncüsü; sevmek. Sevmek lafla olmaz, yolunda gitmekle olur.
• Se’âdetlerin başı bir büyük tanımaktır. Allahü teâlânın sevdiği kullarını sevince onlardan feyz alınır, istifade edilir. Onlardan feyz alındığının âlâmeti, dünyayı sevmemektir.
• Allahın dinini, Allahın kullarına öğretmeğe giderken basılan yere, melekler kanatlarını serer.
• Birkaç müslümanın Allah için toplanıp sohbet ettiği yere gökteki melekler imrenir. Ya hizmet ettiği yere; bütün mahlukat imrenir.
• Bir topluluk içinde, Allahü teâla, en çok hizmet edeni sever.
• Allahü teâlâ, mü’minlere hizmet edeni sever, dünyalarına hizmet etmek kıymetli ama, âhiretlerine hizmet etmek daha kıymetlidir.
• Mâlâyâni ile uğraşana selam bile verilmez, boş durmakta mâlâyâni demektir.
• Huzûr-u ilahide toplanmak çok büyük ni’mettir. Huzûr-u ilâhi namazdır. Kul hakkı, islam ahlâkının temelidir.
• Muhammed aleyhisselamın dinine uyan, dünyayı ve haramları sevmez olur. Kalbinde haram işlemek arzusu kalmayınca, kalbine Allah sevgisi dolar. İçindeki su boşalan şişeye, hemen havanın dolması gibi olur. Böyle bir kalbde bilmediğimiz his uzuvları hasıl olur.
• Bir saat ilim öğrenmek, bütün geceyi ibadetle geçirmek gibidir.
• Kitap okurken, kendimiz okuyormuş şeklinde değilde, o büyükler anlatıyormuş gibi dinlersek istifade çok olur.
• Hayat hayaldir, hayal ile oyalanmamalıdır. Müslümânların ilim öğrenmesi lâzımdır.
• İhlâs elde etmek, Allahü teâlânın dostlarından feyz almakla olur.
• Müslümanların kalplerine sürur vermek müslümanları sevindirmek en kıymetli ibadetlerdendir.
• Nefsine uyan haram işler, haram işleyen alışır, alışınca zevk alır, ehemmiyet vermez olur. Harama ehemmiyet vermeyince imanını kaybeder.
 
 
• Kim olduğun değil, kiminle olduğun önemlidir.
• Dünyada ve ahiredde, felaketten kurtulmanın çaresi, kurtulanlarla beraber olmaktır. Allahü teâlânın sevgili kullarını tanımak lazımdır.
• Sevap kazanmak çok mühim... Kazanılan sevapları kaybetmemek ondan daha mühim.
• Yol levhası olmak büyük şereftir.
• Bir insanın ayakları ne kadar yere basarsa, o kadar rahat eder.. ne kadar havada uçarsa, o kadar ceza çeker.
• Bir kişi daha yanmaktan kurtulsun diye uğraşmalıyız.
• Bir müslüman vaktini en iyi şekilde değerlendirmelidir.
• Dünyada iken, Allahü teâlânın dinine hizmet edenler, Allahü teâlânın kullarının müşküllerini halledenler, mahşerde, tahtlar üzerinde, kürsülerde, gölgelerde oturacaklar. Allahü teâlâ onlarla konuşacaktır. Onlar için ne hesap var, ne azap vardır.
• En zor iş islamiyete hizmet etmektir. Çünki, Allahü teâlâ en zor işi, en güvendiğine, en çok sevdiğine vermiştir. Peygamberlere ve vârislerine vermiştir.
• Herkes elindeki taşı, gücüne göre fırlatır. Taşı atma gücü îmâna ve ihlâsa bağlıdır.
• İhlâssız amel, kalp para gibidir.
• Îman; Allahü teâlânın kullarına ihsân ettiği hususi nimetidir.
• İnsan rabbini tanıdığı kadar insandır.
• Mü’min gıda gibi olmalıdır. Her zaman ihtiyaç duyulmalıdır.
• Öyle yaşayın ki, sizin yüzünüzden hiç kimse cehenneme gitmesin, çünki sizi de götürür.
• Dünya sevgisini kalbden çıkarmak, ancak ve yalnız, kalbden dünya sevgisini çıkaran büyük zatları sevmek, ve onlara tâbi olmakla mümkündür.
• İnsan, maddi gıdasını temiz aldığı gibi, manevi gıdasını da temiz almak zorundadır.
• Herkes, evine geleni şânına lâyık şekilde ağırlar. Allahü teala da mescidlere gelenleri kendi şanına layık şekilde ağırlar.
• Hiç kimse elbisesinden, etiketinden dolayı mükemmel insan olamaz.
• İnsanın şerefi ilim ve edep sahibi olmasındandır.
• Paranın yeri kalp değil ceptir. Eğer paranın yeri kalp olursa, sarayın ortasına çöp dökmek gibi olur. Kalbi Allahü teala kendisi için yaratmıştır.
• İnsanlar dünyaya döndükçe sıkıntıdan kurtulamaz, çünki dünya sıkıntı kaynağıdır. Bu sıkıntıdan kurtulmak için mutlaka ahirete dönmek, ışığa dönmek lâzımdır. Eğer insan ışığa dönerse, gölgesi arkada kalır ve peşinden gelir. Işığa arkasını çevirirse, karanlığa dönmüş olur, işleri karanlık olur, hiçbir zaman gölgesinede yetişemez.
• Yönünü dünyaya dönen; insanlarla çarpışır, ahirete dönen; insanlar onun gibi olmak için yarışır.
• Allahü teâlâ’ nın aziz ettiğini kimse zelîl edemez, Allahü teâlânın zelil ettiğini kimse aziz edemez.
• En kıymetli ilim haddini bilmekdir. Bütün kavgalar dünyayı paylaşmağa çalışmakdan ve haddini bilmemekden meydana gelmektedir. İnsan cömert olursa herkes onu sever ve onunla kimse kavga etmez. Hasis insanlar etrafına bir şey vermeyip, dünyayı hep kendilerine almağa uğraştıklarından huzursuzdurlar, sevimsizdirler ve insanlar onlarla devamlı mücadele ederler.
• İnsan doğduğu zaman bir beyaz beze sararlar, buna kundak bezi derler. Bunda cep yoktur. İnsan vefat ettiği zaman yine beyaz bir beze sararlar, buna da kefen bezi derler, onunda cebi yoktur. O halde insanın ömrü kundak beziyle, kefen bezi arasıdır.
• Bazı insanlar var ki; kabre girdiği andan itibaren unutuluyor. Ama bazı insanlar var ki; bin yıldan beri anılıyor. Hatta kitaplara adı geçiyor. Çünki onlar insanlara çok özveride bulunduğu için, onlar insanlara çok merhametli ve şefkatli davrandığı için birden bire ölmüyorlar, unutulmuyorlar.
• Hata ve kusuru başkalarında arayanlar, sevimsizleşir. Etraflarında insan kalmaz, dost edinemezler. Herkesi haklı, kendini haksız bulmadıkça, kendi kusur ve noksanlarını bırakıp, başkalarının kabahatleri ile meşgul olduğu sürece, bir insan noksandır, olgunlaşması mümkün değildir.
• Nereye giderseniz gidin, sevgi dairesinden dışarı çıkamazsınız. İnsanların rengi değişir, ama sevginin rengi değişmez. Sevgisiz dünya yapma çiçeğe benzer. Ne kadar mutlu eder ki insanı, gerçeğinin yanında.
 

 
< Önceki   Sonraki >