Ümmü seleme "radıyallahü anha"-3 Yazdır E-posta
Image
Hazret-i Ümmü Seleme, hadis ilminde üstün olduğu gibi, Eshâb-ı kirâm kadınlarının içinde fıkhı en iyi bilenlerdendi. Hayâtını zühd, takvâ ve ibâdetle geçirdi. Her ayın ilk Pazartesi, Perşembe veCumâ günlerinde oruç tutardı. Namazın fazîletlerine ve vaktine çok dikkat ederdi.

Kendisi cömert olduğu gibi başkalarını da teşvik ederdi. Fakirlerin ihtiyâcını karşılayıp, iki hurma da olsa verir, geleni boş göndermezdi. Peygamber efendimize çok hürmetkâr olup, onun her şeyiyle bereketlenmek isterdi. Kendisi hizmetini yaptığı gibi, ömrünün sonuna kadar Resûlullah’a hizmet etmek şartıyla kölesini âzâd etti. Bereketlenmek niyetiyle Peygamberimizin mübârek sakalından birkaç teli gümüş kutuda saklardı. Eshâb-ı kirâmdan birinin bir sıkıntısı olsa, bir kâse su getirip, sakal-ı şerîfi suya daldırır, o kimsenin yüzüne sürerdi. O kimsenin de sıkıntısı giderdi. Kadınların nâmehreme yâni yabancılara görünmemesi husûsunda da şu hadîs-i şerîfi nakletti: “İbn-i Ümmü Mektûm âmâ (gözleri görmeyen) idi. Bir gün Resûlullah’ın huzûruna girmek için müsâde istedi. Hanımları Ümmü Seleme ve hazret-i Meymûne de oradaydı. Resûl-i ekrem sallallahü aleyhi ve sellem hanımlarına; “Çekilin ve saklanın!” buyurunca, hanımları; “Bu gelenin iki gözü de görmez. Niçin çekilelim?” diye sebebini sordular; “O görmüyorsa, siz de mi görmüyorsunuz?” buyurdu.

 
< Önceki   Sonraki >