Ümmü habîbe "radıyallahü anha"-2 Yazdır E-posta
Image
Müslüman olan Habeşistan hükümdârı Necâşî’ye, Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem hicretin yedinci senesinde mektup yazdırıp, Amr bin Ümeyye ile gönderdi. Mektupta; “Oradaki ÜmmüHabîbe ile evleneceğim, Nikâhımı yap! Sonra kendisini buraya gönder” buyurdu. Necâşî, Peygamberimizin mektubuna çok hürmet edip, hemen hazırlıklara başladı. Câriyesini gönderip, Resûlullah’ın isteğini bildirdi. Ümmü Habîbe, Resûlullah’ın nikâhına girmeyi kabul edince, Habeşistan hükümdârı iki gümüş gerdanlık, mücevherât, yüzükler ve bilezikler hediye etti. Necâşî, Müslümanları sarayına dâvet etti ve Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem ile Ümmü Habîbe’nin nikâhını kıydı. Böylece Ümmü Habîbe îmânın mükâfâtına kavuşarak oradaki Müslümanlarla birlikte râhata kavuştu. Cennet’te, kadınlar kocalarının yanında bulunacakları için, Cennet’in en yüksek derecesiyle de müjdelendi. Ümmü Habîbe’nin evlenmesi, babası Ebû Süfyân’ın kalbinin yumuşayıp, ileride Müslüman olmasını hazırlayan sebeplerdendir. Ümmü Habîbe radıyallahü anhâ, Muhâcirlerle, Necâşî’nin temin ettiği iki gemiye binip Car limanında indiler. Deveye binip Medîne’ye geldiler.

Ümmü Habîberadıyallahü anhâ, Peygamberimizi sallallahü aleyhi ve sellem çok severdi. Mekkeli müşrikler, Hudeybiye Antlaşmasını bozduktan sonra endişeye kapılıp, antlaşmayı yenilemek istediler. Bu iş için o zaman henüz Müslüman olmamış olan Ebû Süfyân’ı, Medîne’ye gönderdiler. Ebû Süfyân, Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem hanımı olan kızı Ümmü Habîbe’nin odasına girdiğinde, Peygamberimizin her zaman oturduğu mindere oturmak üzereyken kızı Ümmü Habîbe; “Sen bu mübârek yere oturmaya lâyık değilsin.” diyerek oturmasına mâni oldu. Ebû Süfyân kızından bu sözleri işitince, onun dînine bağlılığına hayret etti ve Mekke’nin fethinde Müslüman oldu.

 
< Önceki   Sonraki >