Hüseyin Hilmi Işık Efendi (rahmetullahi aleyh) 13 Yazdır E-posta
[Seyyid Ahmed Mekkî Arvâsî hazretlerinin, Hüseyn Hilmî Işık bin Saîd İstanbûlî hazretlerine verdiği arapça icâzetnâmenin türkçeye tercemesidir.]
 
Ve bihi sikatî (Güvenim Allahü teâlâyadır).
 
Âlimleri, resûllerin vârisleri ve enbiyânın aleyhimüssalâtü vesselâm halîfeleri kılan Allahü teâlâya hamd olsun. Allahü teâlâ yer ve gökdeki meleklerden sonra tevhîdine şâhid olarak âlimleri seçmişdir. Diğer insanlarla müsâvî tutulmalarını, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” âyet-i kerîmesi ile nefy ederek onları tevkîr etmiş, değer vermişdir. Böylece âlimler, halk arasında verâsetü’l-kübrâ (yüce verâset) makamını kazanmışlardır. Bunun için onlar, Allahü teâlâya ibâdetden usanmazlar. Feyz vermeleri ile insanların en üstünü hâline gelmişlerdir. Yapdıkları iyi işlerle insanların en iyileri olmuşlardır. Akıllardaki dağınıklığı gidererek büyüklük kazanmışlardır. Câhillere ilim öğretip, yanlış yola meyl edenleri doğru yola getirmekle üstün olmuşlardır. Süâlleri cevablayıp, mes’eleleri açıklamışlardır. Emsâllerinden üstün olmuş ve siyâdet-ül-uzmâyı [en yüksek dereceyi] kazanmışlardır. Tâlibleri koruyup gözetmiş, noksanlarını tamamlamışlardır. Onlara ifâde ve istifâde için icâzet vermişlerdir. Resûllerin ve enbiyânın seyyidine ve hakka ve yakîne kılavuzluk eden âli ve eshâbı üzerine salât ve selâm olsun.
 
Emma ba’dü: Mu’în olan rabbinin afvını uman es-Seyyid Ahmed Neyyir el-Mekkî el-Hüseynî el-Arvâsî ibni Abdilhakîm ibni Mustafa[1] der ki:
 
Bu icâzetin hâmili, bu mümtâz satırların yazılmasına bâis olan, muhterem dîn kardeşim eczâcı, kimyâger Hüseyn Hilmî Işık bin Sa’îd İstanbûlî. Allahü teâlâ onu râzı olduğu şeylerde muvaffak etsin, arzularına kavuşdursun! Müşârünileyh, bir müddetden beri, hususî olarak bizimle beraber oldu. Öteden beri okutulan ilmlerden nasîbi kadarını bizden okudu. Onun yüksek kâbiliyyetine şâhid olduk. Kendisinde insanlara fâideli olma isti’dâdını gördük. Âlet ilmlerini, fıkh, tefsîr, hadîs ve nush-i Ehl-i İslâm [Müslimânlara nasîhat] ilmlerini rağbet, iştiyâk ve harâret ile taleb edenlere tedrîs eylemesine, babam ve üstâdımın bana verdiği gibi, icâzet-i mutlaka ile icâzet verdim.
 
Babam ve üstâdım, bütün ahvâlde istinâdım, dayanağım, İstanbul ve havâlisinin her hususdaki üstâdı, es-seyyid, el-merhûm, eş-şehîd, el-mazlûm, el-makbûl, zemânının Tayfûr’u [Bâyezid Bistâmî’si], çağının Cüneyd’i, asrının Seyyid Şerîf’i, es-Seyyid Abdülhakîm el-Arvâsî’dir. Ankara civârında Bağlum’da medfûndur. Allahü teâlânın geniş rahmeti onun üzerine olsun.
 

 
< Önceki   Sonraki >